Verimli ders çalışma teknikleri

Öncelikle ders çalışmaya başlamadan önce uykusuzluk, yorgunluk, açlık
ve yüksek kaygı gibi çalışmanızı olumsuz etkileyebilecek engelleri tespit edip
bu faktörleri ortadan kaldırın. Çalışma ortamınızın aşırı sıcak ya da aşırı soğuk
olmaması ve tabi ki sessiz olması çok önemlidir. Yatarak ya da uzanarak ders
çalışmak odaklanmanızı olumsuz etkileyecektir. Çalışma ortamınızda sizi sohbete
tutarak dikkatinizi dağıtacak birisi de bulunmasın. Telefonunuzu sessize alın ve
gözünüzün takılmayacağı bir yere kaldırın.
Mutlaka bir hedefiniz olsun, çünkü hedefinize yönelik çalışmanız hem sizi
motive edecek hem de daha verimli çalışmanızı sağlayacaktır. Kendinize kısa
vadeli ve uzun vadeli hedefler belirleyin. Örneğin matematik dersinden türev
konusundaki testteki kırk sorudan en az otuzunu doğru cevaplamak kısa vadeli
bir hedefe örnek olabilecekken, üniversite sınavında Cerrahpaşa Tıp Fakültesini
kazanmak uzun vadeli bir hedefe örnek verilebilir. Gelecekte hangi üniversitede,
hangi bölümde okuyacağınız ya da hangi mesleği yapacağınızla ilgili bir hayal
kurun ve o hayali gerçekleştirmek için çalıştığınızı aklınızdan çıkarmayın. Böylece
çalışmak için motivasyonunuzun, hevesinizin ve odaklanma sürenizin arttığını
göreceksiniz.
Unutmayın, sınav ya da okul başarısı doğuştan gelen bir yetenekten ziyade
zamanla kazanılan bir beceridir. Ders çalışmaya karşı oluşturduğunuz tutum ve
davranışlarınızın çoğu edinilmiş birer alışkanlıktır ve hiç bir alışkanlığı değiştirmek
kolay değildir. Yanlış tutum ve davranışlarınızı doğrularıyla değiştirmek için
kararlı ve sabırlı olmalısınız. Ders çalışma alışkanlığı edinmek için başta
zorlansanız da her gün ve düzenli olarak artan tempoda ders çalışmanız gerekir.
Daha önce günlük ders çalışma alışkanlığınız hiç yoksa başta kısa süren günlük
ders çalışma temponuzu her gün daha da artırarak sizin için en verimli süreye
çıkarabilirsiniz. Çalışma alışkanlığı kazanabilmeniz için öncelikle kendinize
bir ders çalışma planı oluşturmanız gerekir. Hangi derse ya da hangi konuya,
ne zaman ve nerede çalışacağınıza belirlemelisiniz. Bu noktada okulunuzdaki
öğretmenlerinizin takip ettiği müfredat sizin için bir kılavuz olacaktır. Yani o
hafta okulda hangi konular işlenmişse sizin de o konulara çalışmanız en doğru
olan olacaktır. Ders çalışma planı; “neyi”, “ne zaman” ve “nerede” çalışacağınıza
önceden karar vermek demektir. Özellikle henüz ders çalışma alışkanlığı
olmayan öğrenciler bu planlamayı uyumadan önce yaparlarsa ertesi gün daha
kolay ders çalışmaya başlayabilirler. Bir gün öncesinde uyumadan önce örneğin
“Yarın saat 16.00-18.00 arasında okuldaki etüt salonunda fizik dersinde enerji
konusunu çalışacağım.” şeklinde zihninizde belirlerseniz ve gün içinde bir kaç
kez zihninizde tekrarlarsanız zihninizi saat 16.00-18.00 arasında ders çalışmaya
programlamış olursunuz.
Ders çalışma programınız 40 dakikalık çalışma süreleri ve 10 dakikalık
dinlenme süreleri şeklinde planlamanız oldukça verimli olacaktır. Dinlenme
sürelerinde odayı havalandırabilir, egzersiz yapabilir, bir şeyler içebilirsiniz ancak
asla televizyon, bilgisayar ve cep telefonuyla ilgilenmeyin.
Anlamakta zorlandığınız bir konu olduğunda farklı kaynaklara başvurun.
Farklı ders kitaplarıyla ya da internet kaynaklarıyla çalışmanız öğrenmenizi
kolaylaştıracaktır. Kitaplardaki çizelge, grafik, harita ve resimler görsel hafızaya
hitap ettiği ve sayfalarca anlatılan bilgileri bir arada verdiği için ayrıca önemli
olduğunu unutmayın. Sayısal derslerde özellikle örnek çözümlü kitaplar o
konunun kavranmasında size yardımcı olacaktır. Örnek çözümlü kitaplarda
önce soruyu siz çözmeye çalışın ve eğer uğraşmanıza rağmen çözememişseniz
çözümünü inceleyin. Konu anlatımını kitaplardan okudunuz ya da internet
kaynaklarından izlediniz ve ardından çözümlü örnek soruları çözdüyseniz
mutlaka o konuyla ilgili bir kaç farklı soru bankasından çok sayıda soru çözün.
Böylece hem konuyla ilgili kavramları pekiştirir hem de farklı soru tipleri görür
ve soru çözme hızınızı geliştirirsiniz. Soru çözerken işlemleri zihinden yapmaya
çalışmak yerine yazarak yapmalısınız. Sayısal derslerdeki sorularda gerektiğinde
soruyu zihninizde canlandırabileniz için kağıda çizmeniz çözümü daha iyi
görmenizi sağlayacaktır.
Öğrenmeye çalıştığınız konuyla ilgili ezberlemeniz gereken formüller,
bileşik adlandırmaları, organel isimleri vs olacaktır ancak konular ve kavramlar
arasında ilişkileri ezberlemek yerine mantığını kavramaya çalışın, nasıl ve
niçinini anlamaya çalışın. Böylece soru çözerken size verilen bilgilerden yola
çıkarak yorum yapabilecek, sonuçlar çıkarabilecek ya da sebep sonuç
ilişkisini görerek doğru cevaba ulaşabileceksiniz.
Ezberlemeniz gereken şeyler tabi ki olacaktır ve gerekirse onları ezberlemek için bir
kağıda defalarca yazın. Ancak her şeyi ezberlemeye kalkmayın. Olaylar arasındaki
sebep sonuç ilişkilerini anlamaya çalışın. Yeni öğrendiğiniz bilgiler daha önceki
öğrendiğiniz kavramlarla ilişkili ya da benzer olabilir, o benzerliği yakalamaya çalışın.
Her şeyi ezberlemeye kalkışan öğrenci yorum yapma ya da sebep sonuç
ilişkisini görme konularında zorluk yaşar. Günümüzde üniversite
sınavında soruların çoğunluğu öğrencilerin muhakeme yeteneğini
ölçmeye çalışan sorulardan oluşuyor. O soruları çözebilmeniz için
mümkün olduğu kadar ezberden uzak ve anlamaya yönelik ders
çalışmanız gerekiyor.
Çalışmalarınız sonucunda kısa vadeli hedeflerinize ulaştıkça kendinizi
ödüllendirin. Örneğin; kendinize ‘bu testteki tüm soruları çözersem bir fincan
sıcak çikolata içeceğim ’ ya da ‘bu konuyu bitirmeden ara vermeyeceğim’ gibi
ödül ve kurallar koyduğunuzda motivasyonunuz ve odaklanmanız artacaktır.
Beyninizi basit bir teknikle ders çalışmaya koşullayabilirsiniz. Nasıl mı?
Öncelikle daha önce çok iyi ve verimli ders çalıştığınız bir anı hatırlamaya
çalışın. O anda neler hissettiğinizi, hangi duyguyu yaşadığınızı ve verdiğiniz
emeğin sonunda kazandığınız başarı duygusunu hatırlamaya çalışın. Bu sırada
iki elinizin avuçlarını birleştirin ve sıkın. Bunu birkaç kez tekrarladığınızda
verimli çalıştığınız o anı avuçlarınıza yüklemiş olursunuz. Masanın başına
oturup ders çalışmaya başlayacağınız zaman aynı hareketi yaptığınızda beyniniz
daha önce verimli çalıştığınız o ana dönecek ve tekrar benzer çalışma isteği
duyacaksınız. Böylece çalışma motivasyonunuzu sürekli yüksek tutacak daha
uzun süreler ders çalışabileceksiniz.

Blog Anasayfa